islam tasavvufu ne demek?

İslam Tasavvufu

İslam tasavvufu, İslam'ın mistik ve içsel boyutunu ifade eden bir kavramdır. Kelime anlamı olarak "saflık", "arınma" ve "gönül temizliği" gibi manalara gelir. Tasavvuf, İslam'ın temel öğretilerine dayanmakla birlikte, bu öğretileri daha derinlemesine anlamayı, yaşamayı ve deneyimlemeyi amaçlar. Temelinde Allah'a yakınlaşma, O'nu tanıma ve O'nda yok olma (fenâ) hedefi yatar.

Kökenleri ve Gelişimi

Tasavvufun kökenleri, İslam'ın ilk dönemlerine kadar uzanır. Hz. Muhammed'in (s.a.v.) hayatı ve öğretileri, sahabelerin zühd ve takva anlayışları, tasavvufun ilk nüvelerini oluşturmuştur. Ancak, tasavvufun bir disiplin ve sistem haline gelmesi, hicri 2. ve 3. yüzyıllarda (miladi 8. ve 9. yüzyıllar) gerçekleşmiştir. Bu dönemde, zühd hareketleri, dünya nimetlerinden uzaklaşma, ibadete yoğunlaşma gibi eğilimler ön plana çıkmıştır.

Tasavvufun gelişiminde etkili olan unsurlar şunlardır:

  • Kur'an ve Sünnet: Tasavvuf, Kur'an'ın zahiri (dış) anlamının yanı sıra, batıni (iç) anlamını da önemser. Sünnet ise, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) örnek davranışları ve yaşam tarzıdır.
  • Zühd ve Takva: Dünya malına değer vermeme, Allah korkusu ve O'na bağlılık, tasavvufun temel prensiplerindendir.
  • Felsefi Etkiler: Özellikle Yunan felsefesi (özellikle Yeni Platonculuk) ve Hint mistisizmi, tasavvuf düşüncesini etkilemiştir.
  • Yerel Kültürler: İslam'ın yayıldığı coğrafyalardaki yerel inanç ve gelenekler de tasavvufu etkilemiştir.

Temel Kavramlar

Tasavvufun kendine özgü bir terminolojisi vardır. Bu terminoloji, genellikle sembolik ve mecazi anlamlar taşır. Başlıca kavramlar şunlardır:

  • Marifet: Allah'ı bilmek, O'nu tanımak. Bu bilgi, akli bilgi değil, kalbi ve sezgisel bir bilgidir.
  • Aşk: Allah'a duyulan derin sevgi ve muhabbet. Tasavvufi aşk, dünyevi aşktan farklı olarak, ilahi bir aşkı ifade eder.
  • Fenâ: Nefsin arzularından arınma, benlikten geçme ve Allah'ta yok olma.
  • Bekâ: Fenâ halinden sonra, Allah'ta baki kalma.
  • Vahdet-i Vücud: Varlığın birliği. Bu anlayışa göre, evrende görünen her şey, Allah'ın tecellisidir.
  • Seyr ü Sülûk: Tasavvuf yolunda ilerleme, manevi yolculuk.
  • Mürşid: Tasavvuf yolunda rehberlik eden, manevi önder.
  • Mürit: Mürşide bağlanarak tasavvuf yoluna giren kişi.
  • Zikir: Allah'ı anma, O'nu hatırlama. Zikir, kalbi temizlemenin ve Allah'a yakınlaşmanın bir yoludur.
  • Semâ: Müzik, dans ve şiirle yapılan bir tören. Semâ, Allah aşkını ifade etmenin ve manevi coşkuya ulaşmanın bir yoludur.

Tasavvuf Tarikatları

Tasavvuf, zamanla farklı tarikatlar (kollar) şeklinde örgütlenmiştir. Her tarikatın kendine özgü bir usulü, adabı ve öğretileri vardır. Başlıca tarikatlar şunlardır:

  • Kadirilik: Abdülkadir Geylani tarafından kurulmuştur.
  • Rufailik: Ahmed er-Rifai tarafından kurulmuştur.
  • Mevlevilik: Mevlana Celaleddin Rumi'nin öğretileri üzerine kurulmuştur.
  • Nakşibendilik: Bahaddin Nakşibend tarafından kurulmuştur.
  • Bektaşilik: Hacı Bektaş Veli'nin öğretileri üzerine kurulmuştur.
  • Halvetilik: Ömer Halveti tarafından kurulmuştur.

Her tarikatın kendi silsilesi (mürşid zinciri) ve zikir usulü vardır. Tarikatlar, genellikle tekke (dergah) adı verilen mekanlarda faaliyet gösterirler.

Tasavvufun Etkileri

Tasavvuf, İslam dünyasında önemli bir etkiye sahip olmuştur.

  • Edebiyat: Mevlana, Yunus Emre, Fuzuli gibi büyük şairler, tasavvufi düşünceleri eserlerinde işlemişlerdir. Tasavvuf edebiyatı, İslam kültürünün önemli bir parçasıdır.
  • Sanat: Hat, tezhip, minyatür, musiki gibi sanat dalları, tasavvuftan etkilenmiştir. Özellikle hat sanatı, Kur'an ayetlerini ve tasavvufi sözleri güzel bir şekilde yazmayı amaçlar.
  • Mimari: Tekkeler, camiler ve türbeler, tasavvufi düşünceleri yansıtan mimari özelliklere sahiptir.
  • Toplumsal Hayat: Tasavvuf, insanları hoşgörüye, sevgiye ve yardımlaşmaya teşvik etmiştir. Tasavvufi düşünce, toplumsal barışa ve dayanışmaya katkıda bulunmuştur.

Tasavvufa Yöneltilen Eleştiriler

Tasavvuf, bazı kesimler tarafından eleştirilmiştir. Eleştirilerin başlıca nedenleri şunlardır:

  • Şeriata Aykırılık İddiası: Bazı tasavvufi uygulamaların ve düşüncelerin, İslam'ın temel kurallarına (şeriata) aykırı olduğu iddia edilmiştir.
  • Batıni Yorumlar: Kur'an ve Sünnet'in zahiri anlamının göz ardı edilerek, batıni (iç) anlamlara ağırlık verilmesi eleştirilmiştir.
  • Şirk İddiası: Vahdet-i Vücud anlayışının, Allah'ı yaratılanlarla bir tuttuğu ve şirk (Allah'a ortak koşma) içerdiği iddia edilmiştir.
  • Hurafe ve Bid'at İddiası: Bazı tarikatlardaki uygulamaların, İslam'da yeri olmayan hurafe ve bid'at (dinde olmayan şeyleri dinden sayma) olduğu iddia edilmiştir.

Bu eleştirilere rağmen, tasavvuf, İslam dünyasında varlığını sürdürmüş ve günümüzde de etkisini korumaktadır.

Günümüzde Tasavvuf

Günümüzde tasavvuf, hem geleneksel tarikatlar aracılığıyla hem de bireysel arayışlar şeklinde varlığını sürdürmektedir. Modern dünyada, tasavvufun insanlara huzur, anlam ve manevi bir yol gösterdiği düşünülmektedir. Ancak, tasavvufun özünden uzaklaşarak, ticari veya siyasi amaçlarla kullanılması da eleştirilen bir durumdur.

Tasavvuf, İslam'ın zengin ve derin bir boyutunu temsil eder. Bu boyut, sadece akli bilgiyle değil, kalbi ve sezgisel bir yaklaşımla da Allah'a ulaşmayı amaçlar.

Kendi sorunu sor